kurumuskirmiziyapraklar

Tuesday, July 04, 2006

Uyuz Böcükler Familyası


Ben tek çocuğum... Şımarık ve bencil olma savlarına karşı daha sonra kendimi savunurum zira bu günün konusu benim uyuz böcükler familyası olarak adlandırdığımın aile fertlerimin bir kısmı ile ilgili... Hani bazı insanlar vardır ne yaparsan yap memnun olmazlar, hep eleştirecek birşeyleri vardır, mutsuzdurlar ve başkalarını da mutsuz etmek isterler. Neyse...Hikaye iki kat altımda oturan kuzenim, oğlunun sünnetini 1. ....Sülalesi Sünnet Şenlikleri formunda yapmaya karar vermesi ile başladı. Cuma günü hastahanede kesim töreni ile açılan şenlikler, bu hafta sonra yaylada yapılacak mevlüt ve kuzu çevirme organizasyonları ile devam edip, ondan sonraki hafta sonu İstanbul'da yapılacak yemek ile sona erececek. Kişisel fikrim abarttığı yolunda ama isteği bu olduğu için sesim çıkmadan yardımcı oluyorum yada oluyordum diyeyim... Geçen hafta perşembe İMES ile Tuzla arası 3 kez hacı gibi dolandıktan sonra yorgunluktan ve sıcaktan bitik halde akşamüstü kendimi kuzenimin isteği üzerine Maltepe Carrefour'a attım. Barancık ve 5 küçük ninjanın üstüme atlaması ile buraya çağrılmamın nedeni anlaşıldı. Apatosaur, brachiosaur, apatosaur, trex, archaepteryx ile tanıtım turumuza başladık. İsimlerden de anlayacağınız üzere Carrefour'a bir dinozor parkı açmışlar ve ben yani Jurassic Park manyağı dinozor sever abla da tur rehberi olarak görevlendirilmişim istem dışı. Günümün geri kalan kısmı Rafael olduğunu sanan bıdığa triceratop'un boynuzlarına asılmaması için yalvarmakla, Baran'a da stegosaur'un kuyruk dikenlerini kemirmemesi gerektiğini anlatmakla geçti. Yetmedi tabiiiii onlar giderken kuzenim yarın için çikolatalı 20 kişilik pasta sipariş etti. Amaaa diye başlayan cümlemi bitirmeme izin vermeden de gitti. Kendimi market kısmına sürüklerken tüm karışık zamanların kokusunu alan telefonum ciyak ciyak bağırmaya başladı. Daha önce iki kez yoğunum deyip- gerçekten yoğun ve yorgundum- kabul etmediğim görüncem akşam kayınvalidemlerle birlikte gelmek istediklerini söylediğinde artık reddedemedim. Bir an sabahtan beri ayaklarımı vurup beni deli eden ayakkabılarımı çıkarıp üstlerinde tepinmek aklımdan geçtiyse de sakinleşip alışverişe devam ettim. Bu arada small boya bile küçük gelen ellerim için neden large bulaşık eldiveni aldığımı, o karmaşanın arasında 20 kiloluk bir çamaşır dejerjanınıne yapacağımı ben de çözemedim sormayın!!!Tam kasalara yönelmiş çantamda kartlarımı aramaya başlamıştım ki aklıma kartların olduğu cüzdanı evde bıraktığım geldi, son bir ümitle para cüzdanıma baktım ama orada da bozukluklardan başka birşey yoktu...Tabi beni bu durumdan kurtarmak Süpermannnn Kocamcıkıma düştü... Ama gelmesi bir saat kadar zaman alınca peynir reyonlarının oradaki dolapların kenarına dayanıp, soğuk havayı derin derin içime çekmeye başladım. Sonunda eve vardık. O duş alırken ben yeni temizlikçimizin kendine göre dekore ettiği evi toplamaya giriştim. Ardından yiyecek birşeyler hazırladım.Gecenin geri kalanı hakkında hatırladığım tek şey 03.00 sularında çikolataya bulanmış halde kendimi banyoya atışım ve ardından yatağa sürünüşümdü. Daha uyuduğumdan bir şey anlamadan saat çaldı. Koyu bir fincan kahve ile ayılır gibi yaptıktan sonra herkesçe sevdiğim çok malum olan işime gittim. Ama ofiste oturmaya ancak saat 14.00'e kadar dayanabildiğimden tersaneye gideyim bari dedim. Ayy demez olaydım. Raspa tozlarının her tarafıma yapıştığı yetmezmiş gibi bir de boya rulolarından biri üstüme düştü. En sonunda sakin ol sakin ol diye kendimi avutmalarım da işe yaramayınca bari eve gideyim dedim. Eve çıkmadan önce Barancıkı bir sorayım diye uğradım. Her zamanki gibi boya küpüne düşmüş gibi duran yengem kapıyı açtı. Ama öyle bir duruyor ki sanki içeri girme der gibi, ben en iyisi bir duş alayım öyle geleyim dedim. Cevaba ben bile inanamadım: ''İyi olur!!!!!'' Oldu güzelimmm. Ben gecenin üçünde senin kızın yoprulmasın dye pasta yapayım yorgunluktan ölmüş haldeyken sen beni eve sokma!!!Hadi dedim sinirlenme, gittim duş aldım, indim aşağı... Annemle öpüştük koklaştık... Yine laf sokuşturmalar...Yok hiç gelmiyormuşum- gelmem tabi laf sokuşturulmak için harcayacak 1 günüm yok benim- yok hiç kimse ile ilgilenmiyormuşum, yok kendimi çok salmışım, yok çocuk yapmayı düşünmüyormuymuşum.... Dıdı dıdı dıdııı. Bana söylenenleri kulak ardı ettim sonra sıra anneme geldi...Dıdı dıdı dıdı...Kendime söylenenleri iyi kötü kaldırıyorum da anneme söylenenleri hazmedemiyorum... En son komşulardan biri ortamı yumuşatmak ve konuyu değiştirmek için dayımla annemi işaret ederek ''Siz kardeşsiniz değil mi, ne çok benziyorsunuz'' deme gafletinde bulundu... O an ip koptu... Ağzımdan ''Aman Allah huylarını benzetmesin'' çıktı... Ortalık buz gibi tabi. Sonra yine çenem durmadı elbette ''Ah dedim ne becerikli kızım klimadan daha fazla serinlik hissi veriyorum '' Sonra da annemi alıp evime çıktım... Uyuz Böcükler Familyası ne olacak!!!!Ay bak benim sinirlerim yine gerildi, gidip kendime bir çay yapayım sonra geri kalanını yazarım....

0 Comments:

Post a Comment

<< Home